| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | report to (someone or something) v. | (birine/bir şeye) rapor etmek | ||
|
These inventories and projections must be reported to the Commission each year. Bu envanterler ve projeksiyonlar her yıl Komisyon'a rapor edilmelidir. More Sentences |
||||
| Phrasals | report to (someone or something) v. | (birine/bir şeye) rapor vermek | ||
|
In fact, the ECB is bound merely by the obligation to report to the European Parliament. Aslında ECB sadece Avrupa Parlamentosu'na rapor verme yükümlülüğü ile bağlıdır. More Sentences |
||||
| Phrasals | report to (someone or something) v. | (birine/bir şeye) ihbar etmek | ||
|
Four people were reported to the law. Dört kişi kanuna ihbar edilmiştir. More Sentences |
||||
| Phrasals | report to (someone or something) v. | (birine/bir şeye) resmi olarak bildirmek | ||
| Phrasals | report to (someone or something) v. | (birine/bir şeye) şikayet etmek | ||
| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | report to someone or something v. | birine/bir şeye görünmek |
| Phrasals | report to someone or something v. | birine/bir şeye gelmek/gitmek |
| Phrasals | report to someone or something v. | birinin/bir şeyin altında çalışmak |
| Phrasals | report to someone or something v. | birine/bir şeye bağlı olmak/çalışmak |
| Phrasals | report to someone or something v. | birine/bir şeye hesap veriyor olmak |
| Phrasals | report to someone or something v. | birine/bir şeye karşı sorumlu olmak |
